Popüler Yayınlar

5 Aralık 2015 Cumartesi

BİR ALLAH DOSTU KUTB-U CİHAN ŞAKİR EFENDİ KS

Kayseri den Ali Efendi isminde âlim bir zât göç eyler ve yüce Mevlanın lutfü ile Sorgun Dedikhasan’a yerleşir. Şakir efendi 1847 yılında Ali Efendi nin ortanca oğlu olarak dünyaya gelir. İlk eğitimini âlim olan babasından aldıktan sonra, Osmanpaşa medresesinde ilk medrese tahsil hayatına başlar. Bir müddet sonra babasının yönlendirmesiyle Kayseri Hunat Hatun medresesine devam eder. Burada ulumi diniye, Ulumi arabiyye okumuş. Hassaten Kur’an-ı Kerim, Tefsir, Hadis, Fıkıh ve Usul derslerini ikmali nusah ( Tam ve eksiksiz okuma) ile tamamlamış, Kızıklı Hacı Kazım Efendiden icâzet almıştır. Bu arada Kayseri’ nin bütün âlim zâtlarının Rahle-i tedrisinden geçmiş ve ders halkalarına iştirak ederek ilmine ilim katmıştır. Arapçanın îcaz, beyan ve beleğat sanatlarını derin fehmi ve ilgisi ile yoğuran Şakir Efendi özellikle Hadis ve Tefsir ilimlerinde ileri dereceler kat etmiştir. Kayseri de İslami ilimleri temam ederek icazet aldıktan sonra Anadolu nun birçok yerinde ilmî münazaralara katılır. Bu toplantılarda karşısında kilerini derin ferasetiyle kendisine hayran bırakarak alnının akıyla çıkar. Bu durum kendisinde bir gurura sebep olur. Bir gün yolu Çorum’a düşer şehrin girişinde Şiranlı Şeyh Mustafa Efendi (ks) un talebeleri kendisini beklemektedir. Tekkeye misafir edilir. Münazara ya katılacaktır. İlmi ile de kendince mağrurdur. Lakin – Şakir Efendi nin kendi tabiriyle- Şeyh efendiyi karşısında görünce ilmi şöyle dursun, Elif harfi dahi hatırına gelmez. Büyük bir mahcubiyetle Mustafa efendiye tâbi olur. Tasavvuf yoluna intisap eder ve kısa zamanda seyru sulûkunu tamamlar ve ilmî birikimini tasavvufla kemale erdirir. Yozgat’a döner Demirli medrese ve Osmanpaşa medresesinde uzun yıllar müderrislik yapmış ve birçok değerli talebe yetiştirmiş ayrıca etrafındaki halkı irşad ederek mürşitlik vasfına sahip olmuştur. Medreselerin kapatılmasıyla beraber Şakir Efendi hazretleri köyünün camisinde imam hatiplik göreviyle halkı irşada devam eder. Hazretin hayatının her döneminde kendisinden ders takip eden talebeleri ve daimi ziyaretçileri bulunur. O ilmini kimseden esirgemeyerek daima irşad vazifesiyle geçen bir ömür yaşamıştır. Ömrünün tamamını ilimle, hamdle ve şükürle geçiren Şakir efendi vücutça sıhhatli olmasına karşın ölümüne yakın baş gözü görme duyusunu büyük oranda kaybetmiştir. Ve merhum Âkif’in Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, günler şu heyulayı da elbet silecektir. Rahmetle anılmak; ebediyet budur amma, Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir. Dizesinde olduğu gibi sessiz, ama derin, ama bereketi yıllar sürecek bir ömür yaşayarak bir Cuma akşamı 5 Haziran 1937 de Dâr-ı fenadan Dâr-ı ukbaya göç eder. ؞؞؞؞؞ Şakir efendi hazretlerinin dîni ilimlerdeki ağırlığını anlamak için bazı mümtaz şahsiyetlerin sözlerini aktarmakta fayda vardır. Merhum şeyh zade Ahmet Efendi hocası Şakir efendiden gözleri nemli bir şekilde bahsederken “O bir Zühre yıldızıydı gitti” diyerek manevi büyüklüğüne vurgu yapar. Yine talebelerinden olup Mısır da Ezher üniversitesinde öğretim görevlisi olan Mehmet İhsan efendinin “ Mısır daki ulemayı gördükten sonra Hocam Şakir efendinin kıymetini ve îlmi kudretini şimdi daha iyi anlıyorum” diyerek dini ilimlerdeki vasfına vurgu yapar. Daha birçok talebesinin ve tanıyanının teveccüh ve hayranlığını kazanan merhumun diğer bir talebesi olan Salmanlı lı Osman Efendi ise “ Şakir efendi hazretleri bize bir Fatiha suresinin tefsiri okuttu ki; Fatiha ya yedi değişik mânâ verdi. O derste aldığım ilmi ömrüm boyunca ne bir kitaptan okudum ne de başka bir hocadan duydum “ diyerek Kutb-u Cihanın Tefsir ilmindeki derin ferasetine ışık tutmaktadır. Merhumun en büyük kerameti Âlim, Zahit ve Şakir bir hayat sürerek Mevla’nın rızasına ulaşmış olmasına karşın; Aşıkın çok derdi amma, sırrın izhar eylemez Söylemesi terki edep, çün destûr olmadan. Düsturunca makamını izhar etmemesi olsa gerektir. Kendisini ziyarete gelenlerin daha müşküllerini anlatmadan cevabını almaları, kendisiyle sohbet edenlerin tarifsiz manevi bir huzurla yanından ayrılmaları yine efendi hazretlerinin makamına işaret eder. İstiklal harbinde duası hürmetine eşkıyanın köye ilişmemesi öyle ki köyün dışında kalan sığır sürüsünün de köye girememesi üzerine çizgiden bir kapıyla hayvanların köye girmesi gibi nice insanların şahit olduğu kerametleri de halen anlatılır. El ân duasına Şakir efendiyi vesile kılarak tevessül eden birçok kimsenin CENAB-I Allah’ ın lutfu ile umduklarına hayırla kavuştuklarını nice ziyaretçisinden dinlemişizdir. Bu fakir de Böyle mübarek bir zâtın hizmetinde bulunmaktan sebep hiç layık olmadığı halde Yüce Mevla’ nın sayısız ihsanını hayatında müşahede etmektedir. Rabbimden niyazım Şakir Efendi hazretlerine verdiği ilim, hilm ve takvadan bizleri, sizleri ve bütün sevenlerini nasibdâr etmesidir. Bu duygularla sizleri EL-EMÎN olana emanet ediyor ve Kutb-u Cihan makamına bütün kardeşlerimi davet ediyorum. Selam ve Dua ile... KUTB-U CİHAN CAMİİ İMAM HATİBİ AZMİ ÇETİN BİR TEŞEKKÜR “Kim kalbini Allah cc bağlarsa Allah mü’minlerin kalbinde onun için sevgi ve merhamet yaratır.” Hz Muhammed (sav) TEBERANİ Efendimizin bu mübarek kelamı nın hikmetini ve tecellisini Merhum Şakir efendinin hayatında da görmekteyiz. Merhum Şeyh zade Ahmet efendinin telkinleriyle Şakir efendiyi tanıyan ve adeta aşığı olan Muhterem Bilal Şahin Bey in Efendi hazretlerinin makamının sade bir mezar olarak kalmasına ve insanların ondan bîhaber yaşamalarına gönlü razı olmaz ve kolları sıvar. Belli aralıklarla olmakla birlikte şuan; ▪50 talebe mevcudu ile Erkek Hafız Kur’an Kursu eksiksiz bir şekilde hizmete hazırdır. ▪ 500 kişi kapasiteli Camii şerifi günün her saati açık ve hizmet vermektedir. ▪ Ziyaretçi ve talebelerin istifadesine sunulmuş yine 500 kişilik yemek hazırlama ve ikram etme salonları mevcuttur. ▪Görevlilerin kullanması için 8 adet lojmanı ve 10 bin fidanlık çamlığı mevcuttur. ▪Günün her saati yine ziyaretçiler için çay vb ikramlar verilmektedir. ▪ Kadın ve Erkekler için ayrı zikir meclisleri, Konferans salonu, cenaze musalla alanı, abdesthane ve gerekli müştemilatı mevcuttur. Bütün bu hizmetler Şakir Efendi ks hazretlerinin manevi himmeti ve hatırına Kutb-u Cihan külliyesi olarak bu aziz dinin ve vatanın istifadesine sunulmuştur. MEVLA TEÂLÂ HAYIR SAHİBİNDEN EBEDEN RAZI OLSUN… Kaynak: Kutb-ı Cihan Mehmet Şakir Efendi kitabından faydalanılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder