Popüler Yayınlar

5 Aralık 2015 Cumartesi

KERKENEZ SÜLÜK GÖLÜ SAĞLIK TURİZMİNE KAZANDIRILMALI

SÜLÜK TEDAVİSİ VE KERKENEZ SÜLÜK GÖLÜ İnsanlarımızın kulaktan dolma bilgilerle bu tedaviyi evlerde, ya da göl kenarlarında yaptıkları yıllardır bilinen bir gerçektir. İlk Müslüman hekimlerden İbni-Sina bunu yüzyıllar önce hastalarına uygulamış, yetiştirdiği talebelerine sülüğün faydalarını öğretmiştir. Sülükle tedavi yöntemi Anadolu halkı tarafından topraklarımızda asırlardır uygulandığı halde bilim adamlarımız tarafından yeterince araştırılmamış, ilkel tedevi olarak görülmüştür. Osmanlı döneminde dönemin de İstanbul sokaklarında sülük satıcıları resimlerde ve belgelerde görülmektedir. Sülük tedavisi Anadolu'da berberler tarafından erkek müşterilerine berber dükkanlarında uygulanmaktaydı. O yıllarda her köyün, her mahallenin belli halk hekimleri vardır, özellikle şehirlerde halk hekimleri diye tabir edilen bu hanımlar hemcinslerine sülük tedavisini hamamlarda ya da ılık su havuzu oluşturularak uygulanırdı. Günümüzde de halen sokaklarda, mahalle aralarında gazoz şişeleri içerisinde sülükler satılmakta, “sülükçü” sesi yankılanmaktadır. Yozgat ilimizde de iki sülük gölü bulunmakta, bu göllerin her ikisi de aynı bölgede birbirine yakınlığı 500 metre mesafededir. Geçmişte, bu göllerin birine kadın hastalar diğerine ise erkek hastaların tedavi amaçlı girdiğini çevre köylerden öğreniyoruz. Sorgun ilçemizin çok yakınında bulunan doğal sülük gölünün tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte Sorgun halkının anlattıklarına göre, Anadolu’nun fethinden önce de var olduğunu şu hikaye ye dayandırılmaktadır; “Battal Gazi, Kerkenez Kalesini fethederken oldukça taşlık ve çalılık olan arazide atının bacakları yara bere olur ve atını değiştirerek yaralı hayvanı serbest bırakır. Yaralı hayvan bölgede otlar, susayan hayvan sülük gölüne gider oradan su içerken kıyılara bulunan sülük bacaklarına yapışır, hayvanın yaraları kısa zamanda iyileşir, at önceki halinden daha sağlıklı bir görünüme kavuşur. Atın kısa zamanda iyileşip sağlığına kavuşması bacaklarına yapışan sülükler sayesinde oldu diyerek, bu gölün içerisini temizletir, adı da Sülük Gölü kalır. Bölgeye yerleşen yöre halkı özellikle yaz aylarında bu göllere gelerek asırlardır dertlerine şifa aramaktadır. Avrupa ülkelerinde de sülük tedavisinin geçmişi asırlara dayanmaktadır. Özellikle halk dilinde “kan zehirlenmesi” olarak da bilinen “Septisemi” tedavisinde yoğun olarak kullanıldığını tarihi araştırmalardan öğreniyoruz. Ülkemiz tıbbi sülük (Hirudo medicanalis) açısından çok şanslı bir ülkedir. Dünyada en çok tıbbi sülüğün toplandığı ve ihraç edildiği ülke Türkiye'dir. Son yıllarda Karadeniz ve Akdeniz bölgesinde sülük çiftlikleri kurulmuş, sülük temini kolaylaşmıştır, denilmekte Ülkemizde bu tedavinin bilimsellik kazanması ve tıp literatürüne girmesi henüz çok yenidir. Türkiye’de resmi olmayan yol ve yöntemlerle gerçekleştirilen sülük tedavisi konusunda hazırlanan tebliğ, 2012 yılında Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. 28 Ocak 2012 yılında yürürlüğe giren Yasada, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın “Tıbbi Sülük (Hirudo verbana) Nesli tehlike altında olan yabani hayvanların ve bitkilerin türlerinin Dış Ticaretine ilişkin tebliği gereğince canlı veya dondurulmuş olarak en fazla 4 bin kilo sülüğün yurt dışına çıkarabileceği belirtildi. Tıbbi Sülük (Hirudo verbana) ihraç etmek isteyen gerçek ve tüzel kişilerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına başvurarak, izin talebinde bulunmaları gerektiği, diyerek kaydedilmektedir. Manisa’da bu tedaviyi uygulayan özel tıp merkezi, gerçekte Sülük Tedavisinin nasıl yapılması gerektiğini, Türk Hekimlerin dikkatini çekmeyi başarmıştır. Bir çok hastalığın şifa kaynağı olarak sağlıklı ortamlarda sülük tedavisi sunan merkezlere Yozgat’ımızın da eklenmesi İç Anadolu Bölge halkına hizmet verir duruma getirecektir. Bizde dergimiz aracılığıyla bölgemizde bulunan, halkımız tarafından hastalıklarına şifa umudu olarak gördükleri bu göllerin ilgili kurumlar, yetkili merciler tarafından değerlendirmeye alınıp, halkımıza sağlıklı bir tedavi uygulama merkezi olarak işlev görür hale getirilmesi, Sülük Tedavisi konusunda uzman kişiler görevlendirilerek şifa turizmine kazandırılmasını umuyoruz. Uzmanlar tarafından uzun araştırmalar neticesinde ortaya çıkarılan Sülük Tedavisi ve faydaları şu şekilde sıralanmıştır. – Bazı Göz Hastalıkları (Behçet hastalığı, Üveitler, Glokom, Makulopatiler, Sarı nokta hastalığı, Diyabetik retinopatiler, Hipertansif retinopatiler, Retinitis pigmentosa , Optik sinire ait problemler ve Optik atrofiler gibi gözün damar,sinir,makula ve retina hastalıkları) – Varis ve venöz damar sorunları – Romatoid artrit ve diğer romatizmal hastalıklar – Artroz ve eklem kireçlenmeleri – Migren ve gerilim baş ağrıları – Baş dönmesi,kulak çınlamaları ve meniere sendromu – Her türlü kas ağrıları, fibromyaljiler, huzursuz bacak sendromu – Boyun fıtığı, bel fıtığı,tendinit- tenosivonit- bursit iltihap ve ağrıları – Dejeneratif sinir sistemi hastalıkları ve felçler (MS,ALS,PARKİNSON gibi…) – Egzama, ürtiker,kronik deri hastalıkları,sedef hastalığı ve akneler – Kronik hepatit ve karaciğer hastalıkları – Depresyon ve fobiler – Tüm bağışıklık sistemi hastalıkları ve kronik yorgunluk sendromu Bir Uyarı; Her sülük, Tıbbi Sülük değildir. Osman Karaca Uzman gözüyle; SÜLÜK TEDAVİSİ (HİRİDOTERAPİ) DÜNYADA VE TÜRKİYEDE KULLANIM ALANLARI Türkiye Ülkemizde Tıbbi Sülük tedavisi 500 yıldan fazla bir süredir özellikle Anadolu’da baş, boyun, bel, diz bacak ve ayak ağrılarında ve şişmelerde; ağrıyı gidermek ve şişi indirmek amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca Osmanlı saraylarında her yıl mayıs ve haziran aylarında; kalp krizine ve felce karşı koruduğu varsayılarak senede bir kez olarak kullanılmıştır. Anadolu’da halen romatizmalı vakalarda ve baca, sırt ağrılarında karşı kullanılmakta olup, ayrıca bazı hastanelerimizde değişik vakalar için de kullanılmaktadır. Avrupa’da tedavi amaçlı kullanılan sülüklerin büyük bir kısmı Türkiye’den gönderilmektedir. AVRUPA (ALMANYA, İNGİLTERE, FRANSA) Avrupa özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası, Savaş yaralılarının iyileştirilmesinde kullanmaya başlamıştır. Daha sonra alınan iyi neticeler sonucu daha kapsamlı olarak kullanmaya başlamıştır. Özellikle plastik cerrahide ameliyat sonrası yaraların çabuk kaynaması, iyileşmesi, ameliyat bölgesinde kan dolaşımının sağlanması ve ameliyat izlerinin yok edilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Avrupa’da halen 100 den fazla hastane ve klinikte özellikle yüksek tansiyon, romatizma, migren, kangren gibi 20 den fazla hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Dünyanın en gelişmiş tıbbi sülük çiftlikleri Avrupa’dadır. (Biopharm-İngiltere, Ricarimpex - Fransa, Blutegel – Almanya) Bu firmalar Avrupa ve Amerika’nın yıllık 120 milyon adet tıbbi sülük ihtiyacını karşılamaktadır. UZAK DOĞU (ÇİN, KORE, JAPONYA) Uzak doğuda iyileşmeyen yaralarda, özellikle diyabetik ayak ve bacak ülserinde, kopan organların yerine dikilmesi ameliyatları sonrasında dikilen organlarda kan dolaşımı tekrar sağlanması amacıyla hastane ve kliniklerde kullanılmaktadır. RUSYA, UKRAYNA, AZERBEYCAN Ağız yaralarında ve diş eti hastalıklarında, astım ve alerjik vakalarda, egzama ve deri hastalıklarında, epilepsi vakalarında halen tıbbi sülük tedavisi yaygın olarak kullanılmaktadır. AMERİKA VE KANADA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder